ANA SAYFA     |      İLETİŞİM     |     TOPLİSTE     |      ZİYARETÇİ DEFTERİ      |     İSTİKLAL MARŞI        |    GENÇLİĞE HİTABE
SİTE MENÜ

ANA SAYFA
İLETİŞİM
TOPLİSTE
ZİYARETÇİ DEFTERİ

ATATÜRK SLAYT

 

Türk devrim tarihi

Salih Bozok 1881′de Selanik’te dünyaya geldi. Mustafa Kemal ile önce mahalle, daha sonra da okul arkadaşlığı daha başlangıçta kaderini çizmiş oldu. İkisi de aynı okullarda okuduktan sonra aynı yıl Harp Okulunu bitirdiler. Salih Efendi jandarma sınıfına seçilmişti. Mustafa Kemal ise Akademiye devam edecek, kurmay olacaktı. Mustafa Kemal Milli Mücadeleyi başlatmak üzere Anadolu’ya geçmeden önce ve Suriye Cephesi’nde bulunduğu sırada Salih Efendi’yi başyaver olarak yanına getirtti. Sürekli beraberlik başlamış oldu ve Salih Bey yarbaylıktan emekliye ayrıldıktan sonra bile Mustafa Kemal’in yakınında kaldı.

Yüzbaşı Salih, Mustafa Kemal’in yanında, Heyeti Temsiliye’de görevli olarak Ankara’ya gitti. Mustafa Kemal Meclis Başkanı iken o da Meclis Başkanı başyaveriydi. Mustafa Kemal Cumhurbaşkanı seçilince yarbay Salih de Cumhurbaşkanlığı başyaveri oldu. Yarbay rütbesinde ordudan istifa ettiğinde önce, o zamanki adı Bozok olan Yozgat’tan milletvekili seçildi; milletvekilliği 1939 seçimlerine kadar her dönemde yenilendi; bu arada Mustafa Kemal’in sofrasındaki yerini ve çevresindeki görevini de muhafaza ediyordu. Salih Bey bu dönemde İş Bankası’nın kurucuları ve hissedarları arasında yer aldı. Mustafa Kemal’in ölümüyle Salih Bozok’un dünyası da yıkılmış oldu. Milletvekilliği sürdüğü halde sağlık durumundan şikayet ederek Yalova’ya çekildi ve 1941 yılında vefat etti.

Ruşen Eşref Ünaydın (1892-1959)

Ruşen Eşref Ünaydın 1892 yılında İstanbul’da doğdu. Galatasaray Sultanisini ve Edebiyat Fakültesini bitirdi. Askeri Baytar Alisi’nde, Darülmuallimini Aliyde, Türkçe ve Fransızca öğretmenliği yaptı. Yazarlık hayatına 1914′te mütercimlikle başladı. 1918′de Yeni Gün muhabiri olarak Kafkasya’ya, Tasviri Efkar muhabiri olarak Sivas’a gitti. Dergi ve gazetelerde mülakat ve gezi türünde yazıları yayımlandı. 1920′de Anadolu hükümetinin çağrısı üzerine İnebolu yoluyla Ankara’ya gitti; Türk Kurtuluş Savaşına katıldı. 1922 yılında Buhara elçiliği başkatibi oldu. Lozan Konferansında matbuat müşavirliği yaptı. TBMM ikinci döneminde Afyonkarahisar Milletvekili seçildi. Riyaseti Cumhur Umumi Katipliğinde, Tiran, Atina, Budapeşte elçiliğinde ve Roma, Londra ve Atina Büyükelçiliğinde bulundu. 1952′de emekliye ayrıldı. “Servet-i Fünun”, “Donanma”, “Tedrisat”, “Türk Yurdu” ve “Yeni Mecmua”da yayımladığı mülakat, mensur şiir ve hatıra türünde yazılarıyla tanındı. Mustafa Kemal Paşa’nın yakın çalışma arkadaşlarından biri olan Ruşen Eşref Ünaydın, Mustafa Kemal Paşa’yı Türk basınında ilk defa tanıtmasıyla ünlüdür.



Refet Bele (1881-1963)

Refet Bele 1881 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. 1899 yılında Harp Okulu’nu, 1912′de Harp Akademisi’ni bitirdi. Birinci Dünya Savaşı’nda Filistin Cephesi’nde İkinci Gazze Muharebesi’nde başarı sağladı. Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşı’ndaki görevi, Mustafa Kemal ile birlikte Samsun’a çıkışıyla başladı. Refet Bey, merkezi Sivas’ta bulunan ve Mustafa Kemal’in müfettiş olarak görevlendirildiği 3. Ordu’ya bağlı, 3. Kolordu komutanlığına atandı. Erzurum Kongresi’ne ve Samsun delegesi olarak Sivas Kongresi’ne katıldı. Aydın ve çevresinde ayaklanmalar başlayınca burada görevlendirildi. Daha sonra Çerkez Ethem Ayaklanması’nı bastırdı. Bu arada generalliğe yükseltilerek Dahiliye vekilliğine ve Batı Cephesi komutanlığına atandı. 1922′de Doğu Trakya’yı geri almakla görevlendirildi.

Cumhuriyet’ in ilânından sonra Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’na girdi. 1926 yılında milletvekilliğinden ve askerlikten ayrılan Refet Bele, 1935-1939 ve 1946-1950 tarihlerinde İstanbul milletvekili seçildi.

VI, VII, ve VIII. Dönemlerde de İstanbul Milletvekili seçilerek TBMM’deki yerini 1950′ye kadar korudu. 8 Nisan 1950′de Beyrut’taki Birleşmiş Milletler Ortadoğu Filistin Mültecilerine Yardım ve Bayındırlık Ajansı Türkiye Delegeliğine atandı. 22 Şubat 1961′de bu görevden ayrıldı.

Hüseyin Rauf Orbay (1881 - 1964)

Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde, Kurtuluş Savaşı’nda ve Türkiye Cumhuriyeti döneminde önemli görevlerde bulunmuş olan asker kökenli bir bürokrattır.

Trablusgarp Valiliği ve Ayan Meclisi üyeliği yapmış olan, Kafkasya kökenli Aşharuva Mehmet Muzaffer Paşa’nın oğludur. Deniz Harp Okulu’nu ve Mühendishane’yi 1899′da bitirip, Amerika, İngiltere, Almanya gibi dönemin önemli ülkelerinde çeşitli dış görevlerde bulunmuştur.

Trablusgarp ve Balkan Savaşları’na katılmış, deniz savaşlarındaki başarısı nedeniyle “Hamidiye Kahramanı” ünvanını kazanmıştır. Birinci Dünya Savaşı’nda İran ve Irak’ta Osmanlı Teşkilat-ı Mahsusası’nın bir görevlisi olarak bulunmuştur. Bunun üzerine yarbay rütbesine yükselerek Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanlığı’na atanmıştır. İzzet Paşa kabinesinde Bahriye nazırlığı yapıp, Osmanlı Devleti’nin çöküş belgesi olan Mondros Mütarekesi’ni imzalayan kişi olmak zorunda kalmıştır.

Malta’ya sürgüne gönderilmiş, 1921′de sürgünden dönerek Milli Mücadele’ye katılmak üzere Anadolu’ya geçmiştir. Kendisine Nafia vekilliği verilmiştir. Bakanlıktan ayrıldığı yıl Meclis ikinci başkanlığına seçilip, 1922-1923 arasında birkaç ay Başbakanlık yapmıştır.

1924′te Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kurulduğunda Rauf Orbay, daha önce İkinci Grupta başlattığı muhalefetini bu toplulukta sürdürmüştür. Parti, 3 Haziran 1925’de kapatılıp, yönetici kadro, 17 Haziran 1926’daki İzmir Suikasti olayıyla ilgili görülerek yargılandığında, Avrupa’da bulunan Orbay da 10 yıl hapse mahkum edilmiştir. 10. Yıl Affından sonra yurda dönmüştür. 1939 yılında TBMM’nin altıncı döneminde Kastamonu’dan milletvekili seçilmiştir.

İkinci Dünya Savaşı sırasında büyük bir güven kazanarak 1942′de Londra Büyükelçiliği’ne getirilmiştir. Bu görevden de 1944 yılında kendi isteğiyle ayrılmış ve bir daha devlet görevi kabul etmemiştir. 1964 yılında İstanbul’da vefat etmiştir.

Ömer Naci ( 1878-1916)

1878 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Bursa’daki Işıklar Askeri Lisesi’nde okurken hocaları da, arkadaşlarının hemen hepsi de kendisinin geleceğin başarılı bir askeri değil de güçlü bir şair ve ateşli bir hatip olarak görüyorlardı. Çok okuyordu, okuduklarının çoğu Namık Kemal’in, Tevfik Fikret’in şiirleri ve Jön Türklerin gizli yayınlarıydı. Bu yüzden de sık sık başı derde giriyordu. Bunun sonucu olarak Bursa’daki öğrenim yıllarında izin zamanlarını okulun cezaevinde geçiriyordu. Okuldan kovulmasının düşünüldüğü bir sırada bir hocasının arka çıkmasıyla1895 yılında Manastır İdadisi’ne sürüldü. Ne var ki Ömer Naci’nin bu yeni okulda ilk ilgilendiği kişilerden biri de o tarihlerde aynı okulda okuyan Mustafa Kemal oldu. Ömür boyu sürecek bir dostluk hemen o günlerde başladı. Ömer Naci güzel konuşmasıyla Mustafa Kemal’i etkiledi. Ömer Naci Subay çıktıktan sonra İttihat ve Terakki Fırkasına girdi; burada yönetim kurulu üyeliğine kadar yükseldi; İttihat ve Terakkicilerin hükümeti ele geçirmelerini sağlayan Babıali Baskınını düzenleyenlerin başında o vardı. Subay olarak Kafkas Cephesinde, İran’da bulundu. Buralarda Teşkilatı Mahsusa görevlisi olarak baskınlar düzenledi, çete savaşları vardı. 1916 yılında Kerkük’te bulunduğu bir sırada Tifüse yenildi ve hayata gözlerini kapadı
Bugün 7 ziyaretçi (9 klik) kişi burdaydı!
 
 
 M.KEMAL ATATÜRK

HAYATI
İLKELERİ
DEVRİMLERİ
KRONOLOJİSİ
BASINDA ATATÜRK
ANILARLA ATATÜRK
VECİZELERİ

 SAVAŞLAR

TRABLUSGARP
BALKAN
ÇANAKKALE
ARIBURNU
ANAFARTALAR
ATATÜRK ANLATIYOR
 

 

© COPYRIGHT 2009 ALL RIGHTS RESERVED LİNE-TURK.TR.GG

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol